KARUN HAZİNELERİ
UŞAK KARUN HAZİNELERİ
Uşak
ili'nin 25 km batısında, Uşak-İzmir Devlet Karayolu üzerinde yer alan
Güre köyü'nün kuzeyindeki Hermos(Gediz) Nehri'nîn suladığı dar ovanın
yakınlarında Lidya ve Greko-Pers(IVI.Ö. 6. yy.) tümülüsleri
bulunmaktadır.
1965 yılında bu alandaki soygunlar, TOPTEPE
Tümülüsü'nün kaçak kazısıyla başlamıştır. Kaçak kazıları
gerçekleştirenlerin ifadesine göre;mezar odasına girildiğinde, yerdeki
bir gümüş testi ile çok sayıda mermer alabastron tavandan düşen bir
hatıl nedeniyle tahrip olmasına karşın, hazinenin büyük bölümü ölünün
yatırıldığı kline üzerinde bir tutam saç ve toz haline gelmiş kemiklerle
birlikte bulunmuştur.
Bu odada bulunan;
1. İnsan kulplu gümüş oinochoe,
2. Sfenksi! ve altın başlı tutamaktı kepçe,
3. Tamamı altın, sallanınca ses veren makara,
4. Altından yapılmış içleri boş, iğneli altın küpe,
5. Aynı tip ancak daha küçük boyutta iğneli küpe
6. Sallamalı, altından yapılmış kanatlı at şeklinde broş,
7. Meşe palamutu sallamalı altın ve renkli taştan yapılma kolye,
8. Akik ve taştan yapılmış geometrik şekilli kolye,
9. Mavi renkli camdan yapılmış uçları, aplike arslanbaşı şeklinde bir çift bilezik,
10. Uçları taş boncuklu püskül şeklinde altın gerdanlık, kaçakçılar tarafından alınmıştır.
Toptepe Tiimiilüs buluntuları aracılar yardımıyla, eski eser kaçakçılığıyla örgütlü bir biçimde uğraşan alıcılara satılmıştır.
1966
yılında Gure'de ikinci bir soygun yaşanmıştır. Güre Köyii'nün yakınında
yer alan, yörede ikizce olarak adlandırılan İHİZTEPE Tümülüsü'nün batı
yamacımla düzgün bir mermer blok, bir köylü taralından bulunur. Bu
ipucunu değerlendiren ve bir yıl önceki soygunu bilen kaçakçılar
Ikiztepe'de kaçak kazıya başlarlar. Bir türlü mezar odasına ulaşamayan
kaçak kazı ekibi yeni katılanlarla, sonunda yeri bulunan mezar odasının
tavanım barutla patlatarak içeri girmiştir. Ancak bir süre sonra
paylaşımda haksızlığa uğradığını düşünen bîr kişi durumu jandarmaya
ihbar etmiştir.
Güvenlik makamlarınca sürdürülen operasyonlarda
bazı eserler ele geçirilmişse de,kaçmayı başaran bir kişi, elindeki
eserlerin tümünü, Toptepe Tümülüs buluntularını satın alan aynı kişiye
ulaştırmayı başarmıştır.
Operasyonlarda yakalanan kişiler çeşitli
cezalara çarptırılırlar. Ama olaylar yatıştıktan sonra Ikiztepe'de
Gürelilerce yapılan kaçak kazı sonucunda ikinci mezar odasına da
ulaşılır. Ancak, mezar hiçbir buluntuyu içermemektedir. Kaçakçılar
eserlerin, kline içinde olabileceğini düşünerek hırsa kapılmış ve
klineyi parçalamışlardır. Bu klinenin bir parçası bir köy evinin
duvarında yapı elemanı olarak görülebilir.
Daha sonra ise, aynı
yöredeki bir başka tümülüs - Aktepe l'in mezar odası, avlanmakta olan
köylülerce bulunmuştur. Tumülüste bulunan kırmızı, mavi, siyah ve yeşil
renkteki duvar resimleri, bezemeli kline ayakları keskilerle
parçalanarak satılmak üzere İzmir'e gönderilmiştir. Mezar odasının arka
duvarı da, dana sonra üzerine sahte resimler yapılarak parçalanmış ve
antikacılara'satılmıştır. Sahte duvar resimlerinin satıldığının
duyulması üzerine Aktepe l Tümülüsü'nün dromosuna ulaşılarak mezar
odasının giriş kapısının iki yanında yer alan boyalı ve volütlü parçalar
yerinden çıkarılmaya çalışılır. Bunlardan biri 1987 yılına kadar üç
kaçakçı taralından saklanmış, diğeri ise kırıldığından yerinde
bırakılmıştır.
Ekim 1993 de, 60'lı yıllarda kaçak kazılarla edinilen 363 eserin ülkemize iadesi sağlanmıştır.
0 Yorumlar: